İletişim Media 

“DEĞİŞİME AYAK UYDURUN, HATTA BİR ADIM ÖNÜNDEN GİDİN”

İletişim Media ajans başkanı Selma Canyoran, kuruluş hikayesini ve inşaat sektörü için medyanın gücünü İnşaat & Yatırım'a aktardı

İletişim Media’yı (Halkla İlişkiler Ajansı) tanıtır mısınız? Kaç yılında kuruldu ve faaliyet alanları nelerdir?

Türkiye'nin önde gelen şirket, kurum ve kişilerine verdiğim iletişim danışmanlığı hizmetinden elde ettiğim tecrübe ile yola çıkarak, 2006 yılında İletişim Media Halkla İlişkiler Tanıtım Ticaret ve Ltd. şirketini kurdum. Şirketimizin bünyesinde 14 yılı aşkın süredir 100’den fazla markaya danışmanlık hizmeti verdik. Kurumsal iletişimden itibar yönetimine kadar uzanan, hedef kitlelerde algı değişimi yaratmaya yönelik süreçlerde, lobicilik, kriz yönetimi ve organizasyon yönetimi konularında, kurumlara ve şirketlere danışmanlık desteği sunuyoruz. Başta gayrimenkul olmak üzere birçok sektörde iletişim uzmanı rolü üstlenerek şirketlerin iletişim stratejilerine yön veriyor, onları yeni hedef kitlelerle buluşturuyoruz. Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörü konumunda bulunan ve 200 alt sektöre istihdam sağlayan inşaat ve gayrimenkul alanından tekstile, bilişim ve teknolojiden, e-ticaret platformuna kadar pek çok sektörde yer alan şirket ve kurumların kamuoyuna sesini duyurmasında, bir nevi elçi görevinde bulunuyoruz.

İnşaat sektörü özelinde dijital medya ne kadar önemli?

İçerisinde bulunduğumuz pandemi dönemi, hayatımızın hemen her noktasında ciddi değişimler yarattı. Bu dönemde, bilgi akışı ağırlıklı olarak dijital kanallar üzerinden gerçekleşmeye başladı. Hatta bu kanallarla, evlerin otomobillerin satışını gerçekleştiren online sistemler de devreye girdi. Çok güzel evler, çok büyük, çok sağlam evler veya doğru lokasyon kadar markanın vizyonu da öne çıkmaya başladı. Dijital medyada sesini duyuran şirketlerin kazançlı çıktığı bir dönemdeyiz. Çünkü en temel ihtiyaçlarımızdan büyük yatırımlara kadar her türlü alışveriş, online kanallar üzerinden yapılıyor. Paranın da dijitalleşmesi ile beraber para transferlerinin noter aracılığıyla yapılmaya başlanması, e-imza ile tapu işlemlerinin gerçekleşmesi gibi konut satışlarının dijital ortamda rahatlıkla yapılmasına zemin hazırladı. Bu dönem, gayrimenkul ve inşaat sektörü oyuncuları açısından, bir dijital açılım dönemi başlattı. Dijital, güç ve ivme kazandı, kazanmaya da devam edecek. Dolayısıyla dijital medyanın inşaat sektörü açısından önemi de her geçen gün katlanarak artacak.

İnşaat sektörü özelinde müşterilerinizin sizden beklentileri kolaylıkları, zorlukları nelerdir?

Gayrimenkul ve inşaat sektörü, Türkiye ekonomisindeki konumunu, yıllara paralel olarak yükseltmeyi başardı. Özellikle son 10 yıldır ülkemizde konuta olan talep her zamankinden daha çok arttı. Şehirlerin çeperleri büyüdü. Yeni nesil şehirleşme ve mahalle kültürü dışında site hayatı cazibesi yaratıldı. Üst düzey yaşam alanları arayışı oluştu. Konuta erişim, sunulan kredi imkanları ve ödeme kolaylıklarıyla kolaylaştı, Dolayısıyla sektör oyuncularının hedef kitleleri genişledi. Bu durum karşısında ortak bir iletişim dili oluşturmak, doğru hedef kitleye ulaşmak ve iletişimin geri dönüşlerini hızlı bir şekilde almak güçleşti. Diğer yandan sektörün cazibesi arttıkça, konut geliştiricilerinin sayıları da arttı. Ciddi bir rekabetçi ortam oluştu. Şirketlerin itibarını artıran ve satışa destek sağlayan iletişim stratejileri önem kazandı. Müşterilerimizin beklentileri de bu yönde gelişiyor. Bu doğrultuda sürdürülen iletişim çalışmalarından verim alabiliyoruz. Sadece itibarı ya da tek başına satışı destekleyen pazarlama iletişim modellerinini rafa kaldırdık.

Pandemi süresinde sektörünüz neler yaşadı iş akışlarını nasıl yönettiniz?

Covid-19, restart düğmesine basarak bizi evlerde düşünmeye hapsetti. Belki de her şeyi bu kadar çok derinlemesine düşünecek ve aynı zamanda tüm iletişim algılarımızın bu denli açık olduğu başka bir dönem olmamıştır. Kendi iç sesimizi duyamayacak kadar söylenenlere kulak kabarttığımız bir dönemden, daha sakin düşünebileceğimiz bir döneme geçiş yaptık. Korkularımızdan sıyrılıp akıl ve sağduyu ile yeni dönemi karşıladık. Bu dönemde herkes evlerden çalışma hayatını tecrübe etti. İş saatleri ve iş yoğunluklar arttı. Hem ekibimizle hem de müşterilerimizle dijital toplantılarla yol aldık. Teknolojiyi kullanarak işlerimizi sürdürebilmeyi başardık. İlk başlarda biraz endişe yaşadık ama sahaya inmeden dijital kanallar aracılığıyla da işlerimizin sürdüğünü görünce rahatladık.

Dijital medyada bir markanın başarılı olabilmesi için sizce en önemli etken nedir?

Öncelikle şunu çok iyi benimsememiz gerekiyor: Hangi sektörde olursanız olun dijital kanallarınız kapalıysa, sürdürülebilir bir iş yapış biçimi benimsemeniz oldukça güç. Bu nedenle dijital medya, olmazsa olmazımız haline geldi. Hedef kitlelere doğru mesajı verebilmek için tutarlı, izlenebilir, etkileşim yaratan bir iletişim stratejisiyle ilerlemek gerekiyor. Çünkü dijitaldeki kitle, daha çok etkileşime açık. Bu da kısa vadede sonuç almayı mümkün kılıyor. Ancak yapılacak en ufak bir hata bile, saniyeler içinde ciddi iletişim krizlerine neden olabiliyor. Bu nedenle tüm olasılıklar düşünülerek, planlama yaparak ilerlemek gerekiyor.

Sektöre yeni girecek olan kişilere tavsiyeleriniz nedir?

İletişimin şekli ve yönü değişti. Medyada artık tek kişilik güçlü yayınlar var. You Tube, İnstagram gibi digital mecralar üzerinden gerçekleşen yayınlar ve dijital ortamda yayın hayatını sürdüren haber siteleri daha görünür olmaya başladı. Değişen habercilik modeli, halkla ilişkiler tarafına da yeni iş modelleri kazandırdı. Medyanın dinamiklerindeki değişim, halkla ilişkilere de yansıdı. Bu değişimi yakından takip edip, değişime ayak uydurmalarını hatta değişimin bir adım önünden gitmeleri konusunda kendilerini geliştirmelerini tavsiye ediyorum.

Türkiye’deki halkla ilişkiler ve dijital pazarlama sektörünün geleceğini nasıl yorumluyorsunuz?

Artık Twitter bile çalışma ofislerini kapattı. Faceboook bu yönde hazılık yapıyor. Kimsenin zaman kaybına tahammülü kalmadı. İş yaşamı ne kadar hızlı akıyorsa, sosyal hayatlarımız o kadar farklı kimlikler kazanıyor. Ayaküstü gelişi güzel konuşmalardan sonra sabırla dinlemeyi öğrendik. İş yapış şeklimizle birlikte, iş modellerimiz de değişime uğradı. Soğuk bakılan evde çalışma kültürüne, mecburen hızlı bir geçiş yaptık. Bu süreçte işlerimizi çok daha planlı bir şekilde yürütebildiğimizi, trafikte geçirdiğimiz zamanı işe ayırabildiğimizi, evimizde de iş disiplini elde edebildiğimizi gördük. Nerede iş yaptığından çok, nasıl iş yaptığınızın daha önemli olduğunu anladık. İş disiplini, iş sorumluluğu olan bir insan, Maldivler’de bile olsa en iyi işi ve en iyi servisi önünüze getirecektir.

KAYNAK: İnşaat & Yatırım



Sizin projeniz üzerine konuşmanın tam zamanı !

HEMEN BAŞLAYALIM